
Sene: | 2001 |
Yönetmen: | Hakan Aytekin |
Yapımcı: | Handan Türkeli |
Oyuncular: | Şerif Erol |
Senaryo: | Hakan Aytekin |
Görüntü Yönetmeni: | Turhan Yavuz |
Müzik: | Tanju Duru |
Tür: | Belgesel |




“Işık Sesini Arıyor” belgesel filminde, İsa’ya ilk kez inanan ve ona bağlanan kavim olan Süryaniler Türkiye’nin zengin kültürel mozaiğinin bir parçası olarak ele alınıyor. Süryanilerin, Tanrı’nın “ışık” olarak kabul edildiği Hıristiyan inancında, Batı kiliselerini de etkileyen pek çok yeniliğin kaynağı olduğunun; Antakya’da doğup, Mezopotamya’nın kuzeyine yayılan, tarihsel ve dinsel olarak bu kadar önemli olan topluluğun Güneydoğu Anadolu’daki nüfusunun ve “sesinin” giderek azaldığının altı çiziliyor.
Süryaniliğin sadece dinsel bir olgu değil, aynı zamanda zengin bir kültür olduğu gerçeğinin işlendiği filmde, Deyrülzafaran ya da Mor Gabriel manastırlari gibi çok bilinen merkezlerin yanı sıra, Mardin, Ömerli, Midyat, İdil ve çevresindeki Zaz, Hah, Bakisyan, Bsorino, Midun, Gündükşükro vb. köylerde yaşayan Süryani kültürüne de yer verildi.
Hıristiyan inancındaki ruhani “ışık” kavramından hareket edilen filmde, tarihsel derinliği içinde kuyumculuktan hattatlığa, demircilikten el basmacılığına; “Ninova Orucu”ndan “Mum Bayramı”na; “mum” yapımından “tavho” yapımına Süryani kültürünün pek çok zenginliği kültürel bir “ışık” olarak işleniyor.
Filmin finalinde ise, çalınan bir “noquşo”yla “Işık”ın “sesini” kaybetmemesi için bir çağrıda bulunuluyor:
“Işık henüz sesini yitirmedi…
Ancak, dua ve namaz vaktini ya da vakitsiz zamanlarda çaldığında ölümü haber veren Süryani “noquşo”larının sesi, belki de bu topraklarda ışığın son sesleri…

Bir cevap yazın