
Sene: | 2005 |
Yönetmen: | Özer Kızıltan |
Yapımcı: | Sevil Demirci Önder Çakar Fatih Akın Klaus Maeck Andreas Thiel |
Oyuncular: | Engin Günaydın Güven Kıraç Öznur Kula Erkan Can Murat Cemcir Settar Tanrıöğen Meray Ülgen Önder Çakar Müfit Aytekin Yaşar Akın Ararat Mor Aylin Çalap Ege Kaya Erman Saban Salaettin Bilal Hakan Gürsoytrak M. Erdal Parmaksızoğlu Erdoğan Kapısız Elif Tayhan Feridun Koç |
Senaryo: | Önder Çakar |
Görüntü Yönetmeni: | Soykut Turan |
Müzik: | Gökçe Akçelik Pozitif Edisyon |
Genel Koordinatör: | Feridun Koç |
Kurgu: | İsmail Canlısoy Andrew Bird |
Sanat Yönetmeni: | Erol Taştan |
Tür: | Dram Dini |
Yapım: | Yeni Sinemacılık |
Cast Ajans: | Tümay Özokur Film Reklam Slayt Ajans Renda Güner Casting Agency and Director |
Dağıtımcı: | Özen Film |


Süre: | 96 dk |
Vizyona Giriş Tarihi: | 01 Aralık 2006 |


Muharrem, 1863 Balkan savaşında İstanbul’a göçmüş Arnavut bir ailenin son ferdidir. İstanbul’un en eski semtlerinden biri olan Süleymaniye’de babasından kalma küçük ahşap evde tek başına yaşama tutunmaya çalışmaktadır. Babasının arkadaşının eski handaki çuvalçı dükkanında 11 yaşından beri aynı işi yaparak 45 yaşına kadar gelmiştir. Ailesi ve mahallesinden aldığı eski İstanbul-İslam ahlakı Muharrem’i içine kapalı, ailesine bağlı, cinsel istekleri kötü bir ahlak sapması olarak görüp; onları sürekli bastırarak değişen bu dünyada başını beladan, günahtan ve kötü olan her şeyden uzak tuttuğunu sanan biri haline getirmiştir. Annesi ve babası öldükten sonra küçük olan dünyası iyice küçülmüş, nerdeyse tek başına kalmıştır. Ailesinden kalan küçük eve bile bakamamakta, onlardan kalan ve artık iyice eskimiş eşyaları bile yeniliyemediğinden onları kullanmaya devam etmektedir. İşyerinde ise hiç zeka istemeyen çalışma koşullarını 34 yıldır değişmeden ve yeni bir gelecek kaygısı olmadan sürdürebilmesini yine babasından kalan bir hatıraya devam edercesine haftada bir gittiği islami bir tarikatın öğretisinde bulunan mütavazilik, haddini bilmek ve tevekküle uymak gibi mistik öğretiyle örtmüş ve böylece mutlu olmayı başarabilmiştir. Cinsel yaşamındaki başarısızlığını ise “uçkuruna sahip olmak” olarak görmeyi tercih etmektedir. Annesine olan aşırı sevgisi, annesinin ölümüne rağmen değişmemiş, ev içi yaşamını hala annesinden gördüğü gibi sürdürmüştür. Yaşamındaki tüm sorunları nerdeyse kendisine unutturan İslam-tarikat öğretisine sımsıkı sarılmış ve bu öğretiden uzaklaşmamak adına kendi zihninde olağanüstü bir Tanrı korkusu-sevgisi oluşturmuş ve bu korku-sevginin sınırını aşmamaya özen göstermiştir.
Kendine ördüğü bu örtü, gittiği İslami tarikatın da dikkatini çekmiş, Tanrı korkusu-sevgisinden oluşan bu örtüden onlar da yararlanmak istemişlerdir. Büyük bir güven ve dünya malına özenmeme duygusuna ihtiyaç olan bir sorumluluğu yerine getirebileceği düşünülerek Muharrem’den tarikatın idari işlerinin bir bölümünü idare etmesi iştenmiştir. Bu sayede Muharrem birden dışa kapalı bir yapıya sahip olan tarikatın dışardan görünen yüzü olmuş, tarikata duyulan mistik saygının ve bunun sonuncunda doğan maddi gücün görünürdeki temsilcisi haline dönüşmütür. Artık Muharrem tarikata ait taşınmaz mülkün tamiri, bakımı, onarımı ve tabiki gelirlerini takip eden biri olarak küçük çuvalçı dükkanından, o çok kaçındığı kocaman dünyanın günlük insan ilişkilerinin içine düşmüştür. Artık hayatında yanlızca yüzyıllık ahşap mahallesi yoktur; koca İstanbul şehrinin betonlaşmış yeni yüzü ve bu betonlaşan İstanbul’un beton gibi sert fakat yine beton gibi çabuk dağılan insan ilişkileri de vardır. Artık eskisi gibi değildir Muharrem’in hayatı. O sakin ve zaten her bir sonraki gün aynı geçecek hayatı şimdi koşturmacayla ve hiç alışık olmadığı yeni sürpirizlerle doludur. Sürekli bastırmaya çalıştığı cinsel hayatı kendisine aşırı güven duyan şeyhinin evlenmesini önermesiyle tetiklenmiş, kendine söylenen herşeyi yerine getirme alışkanlığını ise artık yanında başka kişiler çalıştırıp onlara buyruk vermeye dönüştürmüştür. Bu hızlı dönüşüm, Tanrı sevgisi ve korkusu arasındaki dengeyi Muharrem’in zihninde bozmuş, Tanrı sevgisi azalıp günahlar başlayınca Tanrı korkusu Muharrem’in zihnini kemirmeye ve sonunda da yok etmeye kadar varmıştır. Aslında sorun acaba gerçekten de sevgi-korku arasındaki dengenin bozulması mıdır, yoksa…
Ödüller
En İyi Erkek Oyuncu (12.Nürnberg Türkiye/Almanya Film Festivali-2007)
En İyi Erkek Oyuncu (26.İstanbul Film Festivali-2007)
FIPRESCI Ödülü (57.Berlin Film Festivali-2007)
En İyi Kostüm (43.Antalya Film Şenliği-2006)
En İyi Müzik (43.Antalya Film Şenliği-2006)
En İyi Görüntü Yönetmeni (43.Antalya Film Şenliği-2006)
En İyi Sanat Yönetmeni (43.Antalya Film Şenliği-2006)
Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü (43.Antalya Film Şenliği-2006)
En İyi Makyaj ve Saç (43.Antalya Film Şenliği-2006)
En İyi Erkek Oyuncu (43.Antalya Film Şenliği-2006)
En İyi Senaryo (43.Antalya Film Şenliği-2006)
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (14.Adana Altın Koza Film Şenliği-2007)
En İyi Film (13.Saraybosna Film Festivali-2007)
En İyi Erkek Oyuncu (28.Siyad Türk Sineması Ödülleri-2006)
Swarovsky Kültürel Yenilik Özel Jüri Ödülü (Uluslararası Toronto Film Festivali-2006)
Konken Studios (Ses İşlemleri)
Pozitif Edisyon (Müzik Yapımcısı)
İtü-Erol Uçar M.İ.A.M. (Müzik Stüdyo)
Sinefekt (Laboratuar)
Orion (Kamera Işık)
Optical Art (Jenerik)
Sinemaj (Digital Telecine)
Designbookmarks (Web Tasarım)
Toplam İzleyici 349.530
Vizyonda Kaldığı Hafta 30 Hafta

Bir cevap yazın